Çocukların mutlu, dengeli,özgüveni yüksek,üretken bireyler olarak yetişmelerinde okul yaşantılarının etkisi çok önemlidir. Okula başlamaya ve öğrenmeye hazır olan çocukların okul hayatında daha mutlu, uyumlu ve başarılı olacakları kesindir. Çocuklarının okula uyum sağlamasına ve başarılı olmalarına önem veren anne ve babalar, çocuklarının gelişim düzeylerini ve özelliklerini iyi tanımak, okula hazır olup olmadıklarını belirlemek ihtiyacında olacaklardır.

Okul olgunluğu; çocuğun okulda kendisinden beklenilenleri başarılı bir şekilde yerine getirmeye hazır olması , okul eğitimini başaracak gelişimsel düzeye gelmesidir. Okula hazır oluş, çocukların fiziksel, zihinsel , sosyal ve duygusal alanlarda yaş düzeyine uygun gelişim göstermeleri ile ilgilidir. Bilimsel araştırmalar ışığında ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen ilköğretim okullarına başla yaşı 6 (72 ay) dır. Çocuğun okula başlama yaşı, sadece takvim yaşı ile ilgili olmayıp gelişim düzeyi ile paralel olmalıdır. Kimi çocuklar bu olgunluk düzeyine 5 yaşında ulaşabilirken, bazı çocuklarda bu 8 yaşı bulabilir.

“Kimi çocuklar ilköğretim için yeterli olgunluk düzeyine nadiren 5 yaşında ulaşabilirken, bazı çocuklarda bu 8 yaşı bulabilir”

Anne babalar, çocuklarının okula başlaması konusunda kaygı duyuyorlarsa, çocuklarının akranları ile karşılaştırdığında daha farklı olduğunu düşünüyorlarsa, anaokulu öğretmeni de benzer kaygıları aktarmışsa, çocuklarının bir uzman tarafından okula hazır olup olmadığı konusunda değerlendirilmesi yaralı olur. Böyle bir değerlendirme sonucunda daha doğru bir karar verilebilir ve çocuğun hangi konuda, ne şekilde desteklenmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olabilirler. Özelllikle yılın son aylarında doğan çocuklar için böyle bir değerlendirme yapmak önemlidir. Eylül ayından sonra doğmuş olan çocuklar ay farkı ile de olsa gelişimsel olarak yılın ilk aylarında doğan çocuklardan daha geride olabilirler. Ailelerin “çocuğum okula erken başlasın, yıl kaybetmesin” düşünceleri bazen çocuğun sadece birinci sınıfta değil tüm eğitim hayatı boyunca kendisinden daha iyi gelişim gösteren çocuklarla rekabet etmesine ve onlara yetişmeye çalışmasına yolaçacaktır.

Okul çağına gelen (72 ayını dolduran) çocukların gelişim düzeyleri konusunda, aşağıdaki alanlarda en az neleri yapabiliyor olmaları gerektiğinin bilinmesi yararlı olacaktır.

Fiziksel durum ve kas gelişimi

Okula başlayan çocukların genel sağlık durumlarının iyi olması; akademik, sosyal ve duygusal gelişimlerini olumlu yönde etkiler. Çok sık hastalanan çocuklar, okula uyumda güçlük yaşayabilirler. Bu nedenle, okula başlayacak olan çocukların okula başlamadan önce genel bir sağlık kontrolünden geçmeleri yararlı olur. Çocukların , yazma becerilerinde ince-motor gelişim denen parmak kaslarının ince hareketleri ve el göz koordinasyonunun çok önemli bir rolü vardır. Yaş düzeyine göre yetersiz ince-motor gelişim gösteren çocuklar, yazı yazarken, resim çizerken, makas kullanırken, takma,çıkartma,çekme,yapıştırma gibi aktivitelerin gerektirdiği oyunları oynarken zorluk çekebilir ve desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle; okul öncesi çocuklarda ince-motor gelişim düzeyinin değerlendirilmesi, gerekiyorsa bu alanı destekleyici yönde çalışmalar yapmak çok önemlidir. Kaba-motor gelişim olarak adlandırılan büyük kas gruplarının yeterli gelişimi, yürüme, koşma, tırmanma ,top oynama gibi beceriler açısından önemlidir. Aşağıdaki örnek liste okula başlayacak çocuklarda bu alanda gelişmiş olması beklenen beceriler hakkında bilgi verecektir.


72 ayını bitiren çocuklar : Tek ayağı üzerinde kısa süre durabilir, parmak uçlarıma basarak yürüyebilir, koşabilir, yüksek bir yere tırmanıp atlayabilir, atılan bir topu tutabilir, müzik ritmine uyarak dans edebilir, şekillerin sınırını taşırmadan boyayabilir, daire, kare, üçgen gibi şekilleri bakarak kopyalayabilir, 1’den 10’a kadar rakamları kopya edebilir, adını yazabilir, noktalardan oluşan bir resmin noktalarını birleştirebilir, 6 bölümlü bir insan resmi çizebilir, basit labirent bulmacaları tamamlayabilir, makas kullanabilir

Sosyal ve Duygusal Gelişim -Özbakım Becerileri

Sosyal ve duygusal gelişim, çocuğun okuldaki uyumunu, mutluluğunu, başarısını etkileyen önemli bir faktördür. Çocukların anne ve babalarına aşırı bağımlı olmamaları, okula saatleri boyunca onlardan ayrı kalabilmeye tahammül edebilmeleri çok önemlidir. Arkadaş ilişkileri kurabilen, arkadaşları ile yaşadıkları sorunlarla baş edebilen, kızgınlık, üzüntü gibi duygularını diğerlerine zarar vermeden ifade edebilen , okuldaki kurallarını kabul eden ve uyum gösteren çocuklar okula mutlu ve istekli giderler.

Bu yaş grubu çocuklar : Üç – dört aşamalı komutları izleyebilirler, yalnız başına tuvalete gidebilir, düğmelerini çözüp açabilir, giysilerini ve ayakkabılarını giyip çıkarabilir, elbiselerini ıslatmadan elini yüzünü yıkayabilir, kendi başına uygun şekilde yemek yiyebilir, eşyalarına sahip çıkabilir; kısa süre de olsa kendi başına, bağımsız olarak çalışabilirler, başka çocuklarla oyun ve oyuncak paylaşabilir, sorun yaşamadan oyun oynayabilirler, basit sorumlulukları alabilir, yaşıtları arasında kendilerini savunabilirler, sınıf içi konuşmalara katılabilir, fikirlerini aktarabilirler, öfke, mutluluk, sevgi gibi duygularını anlayabilir ve ifade edebilir, bir ölçüde bu duygularını kontrol edebilirler, yetişkin gözetimini ve yardımını kabul edeber, izin alarak hareket etmeye alışıktır, oyun kurallarını anlayabilir, kurallara uyabilirler.

Bilişsel Düzey ve Genel Bilgi Düzeyi

Bilişsel gelişim çocukların kavrama, yeni bilgileri kazanma kapasitesi, gözlem yapma, çıkarımlar yapma ve tahmin yürütebilme gibi becerileri, benzerlik ve farklılıkları ayırt etme, problem çözme ve soru sorma gibi yetilerini içermektedir. Öğrenmeye meraklı olmaları, yeni şeyler öğrenmekten keyif almaları, öğrendiklerini başkaları ile paylaşmaktan hoşlanmaları öğrenmelerini kolaylaştıracaktır. Ayrıca dikkati belli bir konu üzerine yoğunlaştırabilme ve yeterli derecede dikkatini sürdürebilmesi de bu dönem açısından önemlidir. Bilişsel gelişimi yaşına uygun olan çocuklar, öğrenmeye daha açık ve meraklıdırlar, okuldaki akademik çalışmalara daha kolay ve çabuk uyum gösterirler. Okul çocuklarının % 5-10 unda öğrenme ve dikkat sorunları görülür. Öğrenme ve dikkat sorunları, zeka düzeyinden bağımsız olarak çocuğun okuldaki başarısını etkiler. Zeka düzeyi normal veya yüksek olan çocuklarda da öğrenme ve dikkat sorunları görülebilir.

Bu alanda çocuklar :  20’ye kadar sayabilir, kendisinden istenen sayıdaki nesneyi verebilir, dün/bugün/yarın kavramlarını doğru kullanabilir, resimde gördükleri nesneleri hatırlayabilirler, şekilleri gölgesi ile eşleştirebilirler,  temel renkleri ayırdedebilir, benzer nesneleri veya resimleri gruplandırabilirler, uzun-kısa, büyük-küçük, en az ve en çok, zıt ve benzer kavramları doğru ve yerinde kullanır, günü sabah, öğle, akşam olarak algılayabilir, sağ - sol, ön-arka gibi yön kavramlarını bilir, bir hikayeyi başından sonuna dinleyebilir ve ilgili soruları cevaplayabilirler

Dil gelişimi

 Aslında bilişsel düzey ile birlikte ele alınabilecek olan dil yeterliliği çocukların okul başarısı, bilgi ve becerilerini geliştirmesi, akran ve erişkinlerle etkin iletişim kurması açısından çok önemlidir. Kelime haznesinin büyüklüğü, harfleri tanıma, sesler ve kavramlar arasındaki ilişkiyi anlayabilme yetisi olarak da ele alabileceğimiz dil gelişimi, söylenenleri anlayabilme algılayabilme (alıcı dil); ve bilgi ve düşüncelerini ifade edebilme (ifade edici dil) olarak iki grupta incelenebilir.

Okul çağı çocukları : Soru da sorarak anlaşılır şekilde konuşabilir, duygu ve düşüncelerini anlaşılır ve akıcı bir biçimde aktarabilirler, basit bir sohbeti sürdürebilir, adını , soyadını, hayvanların, yiyeceklerin ve ev eşyalarının isimlerini bilir, altı-sekiz kelimelik cümleleri kurabilir ve söylendiğinde tekrar edebilir, basit hikaye ya da masal anlatabilir, ev adresimi söyleyebilirler

 

Dr. Hakan Erman

Çocuk – Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Site modified by http://www.crystalstudio.net